18 Ocak 2011

“BULMACA EVRESİ”

Keşfetme

Küçüklüğümüzden beri birine gönül vermek için çırpınmakta üstümüze yoktur. Minik bir kızken başlayan aşk maceramız, teneffüslerde yakalamaca oynayarak ve en beğendiğin çocuğun sana ebe yapmasını beklemekle başlayacak; büyüdüğümüzde de bu yakalamaca oyunu başka boyutta olacaktır. Biz sınıfta aşık olduklarımıza hissettirmeden yanlarına oturmuş, gerektiğinde öğretmenlerimizle kavga edecek kadar cesur, o yaşlarda verebilecek en basit tepkisinde en yakın arkadaşımıza destanlar dolusu mektuplar yazacak kadar duygusal, duygularımızla dalga geçilmesin diye de 29 harfi şifrelemiş, üstüne üstlük; isimlerine de ayrı ayrı şifreler uyduracak kadar zeki bir cinsiyetizdir. Üniversite çağlarına geldiğimizde eşyalarımızı toplarken elimize geçecek bu destanlar, saatlerce kahkaha atmamızın sebebi olacaktır. Küçük bir yerde yetişmenin verdiği kısırlık, yıllarca karnına kramplar sokan adamın en yakın arkadaşınla flörtüyle son bulacaktır. Ama yine de buna gülüp geçecek kadar bilge olacaksındır.  Bu masum aşk dolambacı, daha sonrasın da hayallerinle pekişecek ve kendini yeni bir Dünya’nın girişinde bulacak olmanla unutulup; yeni rüyalarla son bulacaktır.
Üniversiteye geldiğimiz de işin boyutu biraz daha değişir ve hislerimize, saf temiz duygularımızla kabaran cinsel dürtülerimiz eklenir. Öte yandan bunu kullanmaya hevesli saygı değer sevgili adayları başlarında esen gençlik rüzgârlarının farkında olmadan bizi daha çok incitmeye başlayacaktır. Lise yıllarında kör topal birileriyle birlikte olmaya çalışır; ayrı şehirlerde yepyeni bir hayata merhabanın heyecanını bir arada yaşamaya başlayacağızdır. Telefon konuşmaları, mesajlaşmalar, internet sohbetleri derken; gece yarısı, ilk soluğu otobüse atlayarak sevgilinin yanında almalarla geçer. Fakat bilinen bir gerçek vardır ki, bu heyecanının kısa sürmesidir. Eskisi kadar telefona yapışık yaşamamaya başlamışsındır, her zaman gelen mesajlar sana kuru soğuk olarak geri dönecektir. Saatleri ayarlayamamak yetmiyormuş gibi kendini koca bir yalanın için de bulacaksındır.  Geri döndüğünde ise, artık, üniversite bize Las Vegas’ın ışıkları kadar çekici, hiç olmadığın kadar özgür gelecektir. Çeşit çeşit,  birbirinden hoş çocuklar hepsi avlu da ders saatlerini bekliyor olacaktır. Birilerine gönül kaptırmamak elde değildir. Ergenliğin bitimi gibi görünen bu dönemde yalnız olan erkekler pek ciddi ilişki aramazlar. Çiçek tarlasında hissederler kendilerini. Her çiçekten bal alacaklarını hayal ederek, vız vız uçmaya başlarlar etrafında. Onları durduracak artık hiçbir kimse yoktur.
Fakat kızların arayışları hiç ama hiç bitmez. Bazı erkekler hayatlarına ilk zamanlar birilerini sokuşturmuşlardır bile. Konu mankeni edasıyla yanında boy gösterecek bu yeni gözde hanım kızımız, aslında ortam arayışında olan erkeklerimizi, kafelerde veya ders çıkışlarında yalnız bırakmayacaklardır.  Onlarla aktivitelere katılır, yeni insanlarla beraber olmaya başlar; ta ki bu minik adam dürtülerine hâkim olmayana kadar. Bu dönem değişik meyvelerden tatmayı arzuladıkları dönemdir. Artık büyümüştür ve koca adamlar gibi olmak istemektedir. Masum sevgilileri hep bir kenarda evlerinde, sevgililerini hayal ederken; onlar kendilerini başka bir kızın kollarına atacaklardır. Artık çimler de çiçekler büyümeyecek, yurtlar eskisi kadar sessiz olmayacak, sınıflar her daim kapalı kalacaktır.
Alkolün de etkisiyle iyicene cesaretlenen bu baş belası kahramanlarımız, iyicene kendilerine hakim olamamaya başlarlar. Bu dönem de eğer alkollü partilerde yer almaya can atıyorsanız muhakkak dikkatli olmanız gerekecektir. Bu dönemlerde aktörlerimiz biraz daha masumdurlar aslında. İstedikleri ne olursa olsun, kararlarından vazgeçmeseler bile, bunu düzgün yollarla size aks ettireceklerdir. Yaşları henüz erişkin olmayan bu masum hanımlar, kendilerini asıl sevdiği erkeğe teslim etme arzusu için de yanıp tutuşurlar. Ve sonra hayallerini seyre dalarlar. Ne yazık ki bu hayallerin bir an da tuzla buz olmasıyla son bularak uyanacaklardır. O muhteşem avlu da daha dün kolların da uyuduğun sevgili adam, sen derse yetişene kadar başka kızlarla çoktan cilveleşmeye başlamıştır. Mühim olan şunu bilmektir bu yaşlarda; sevdiğimiz adamlarla evlenmek için biraz bekleyecek olmanızdır. Ve ne önemlisi, bunu pişman olmadan ve alkolsüz yapmanızdır.
Bu karmaşık dönem çok hızlı geçer, artık giydikleriniz size demode gelecektir, vücudunuz eskisinden da seksi, saçlarınız daha parlak ve özen içinde olacaktır. Eskiden annelerinizin giydiği topuklu ayakkabıları, kendiniz de alabileceksinizdir. Ve artık siz, genç alımlı bir bayansınızdır. Burada asıl ne yapacağınızı bilmek sizin için bu güzeller güzeli halinizi çöle değil, tam tersine; vaha ya çevirmektir. Her şey artık sizin elinizdedir, mutlu sona ulaşmanız an be andır. Bu tabii ki de imkânsızdır. Elinizde kalan, sevgiden öte upuzun hatalar zincirleridir. Sizi anlayan kız arkadaşlarınızla ayrı ayrı kulisler, birbirinizi amaçsızca pohpohlamanız; hataların üstüne hatalar yapmanızın baş sebebi olacaktır. En yakın arkadaşınıza bin bir heyecanla vereceğiniz ev anahtarınız bir yenisini daha ekleyecek olmanız da paha biçilemezdir.  Bunları yaşamak, isteyip, istememeniz sizin elinizdedir.
Ama tehlikeli oyunların daha da kızıştığı bu dönem de anlatacak çok şey vardır. Erkeklerden ayrılma acısı intikam duygularını kabartmaya yetmiştir. Artık hiçbir şey eskisi gibi kalmaz. Masum hayaller artık tende ter olacaktır. Çılgın tekila geceleri daha da ateşlenmiştir. Yeni içkiler yurtdışından gelmeye başlar ve ardından gecenin halüsinasyonlu dansı, sabahında gerçek olmuştur. Seks tutkusu hızla sarar beyinlerini. Bu duygu gözlerini o kadar kör edecektir ki, aşkın tehlikeli suların da boğulmak onlara vız gelecektir. Sabahın kör karanlığı, alır götürür asıl yalnızlığı. Ve artık kulisler daha da eğlenceli olacaktır.
Üniversitenin sonlarına doğru iyicene yetişkin olduklarını sanan sevgili erkekler artık kızlardan daha fazla şey beklemeye kalkacaktır. Sadece aşk isteyen, sevilmeyi bekleyen minik kedicikler, artık her şeye boyun eğecek olması, sandıkları kadar aşkı bulamadıklarının göstergesi olacaktır.  Mezuniyet kepini taktığın an da bunlar yine rüyalara karışıp, daha dün geceyi beraber geçirdiğin adamın yıllığına yazdığı satırları, hüzünle okuyacaksındır. Bunu yapamıyorsanız siz Aşkın İğrenç” Halleri’nde koca bir hatasınızdır.
                                   Kendinizi severek kalın…